Bu Kim?
Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk incelemem olacak.
Umarım okurken, en az benim yazarken aldığım kadar keyif alırsınız.
Bilenler bilir, tam anlamıyla Tarantino aşığı birisiyimdir.
Şimdi soracaksınız bana ''E neden o zaman Tarantino incelemesi/biyografisi
yapmadın?'' Çok güzel bir soru hocam. Çünkü çok uzun bir hayatı var ve yeterince
araştırmaya (Artık ezberlenenin dışındaki), derinlemesine vakit bulamadım.
Tarantino'nun biyografisini anlatmayı çokta uzak olmayan gelecek bir tarihte
yapacağım ama bu günkü konumuz Tarantino'nun çok sıkı kankası (Onlar kendi
aralarında kardeş) olan Robert Rodriguez'i inceleyeceğiz.
Tam adıyla/Doğum adıyla, Robert Anthony Rodriguez (20
Haziran 1968)
Teksas'ın San Antonio eyaletinde hemşire bir anne (Rebecca
Rodriguez) ve satış elemanı bir babanın (Cecilio G. Rodriguez) 10 çocuklu ailesinin
ortanca oğlu olarak doğan, Meksikalı-Amerikan yazar, yönetmen, müzisyen ve
yapımcı. Robert Rodriguez'i film yapmaya iten şey küçükken izlediği Kurt
Russell'ın baş rolünde olduğu ''Escape From New York'' filmiymiş. Filme hayran
kalan Rodriguez ''İşte bende bunun gibi film yapacağım.'' demiş. Robert'ın sinema
kariyerine başlamasındaki en büyük etmen annesiydi. Annesi büyük bir sinema
hayranıydı. Her hafta kilometrelerce yol kat edip çocuklarını San Antonio'daki
ünlü ''Olmos Sineması''na götürüyormuş. Bu yıllarda babası Robert'daki ışığı
keşfetmiş ve daha sonra 7 yaşındayken ona bir Super 8 video kamera almış. Robert,
babasının yeni satın aldığı bu video kamera ile kendi kısa filmlerini çekmeye
başlamış. Kardeşleri ve akrabalarının yer aldığı ilk kısa filmleri bu video
kamera ile çekmiş. Robert artık mahallenin filmci çocuğu olarak anılmaya
başlamış. Liseye başladığı zaman (St. Anthony Catholic High School) okulun
futbol takımının filmini yapması için öğretmenleri tarafından görevlendirilmiş.
Liseden mezun olan Rodriguez, Teksas Üniverstinesine (The University of Texas at
Austin. ABD Teksas eyaletinin en büyük üniversitesidir.) başvurdu. Buraya kabul
edilen Rodriguez dönem ödevleri yerine dönem ödevlerini film olarak veriyordu.
Bu konu hakkında Rodriguez şu yorumu yapmış;
'' Öğretmenler bir filme, bir ödeve harcayacağımdan daha çok efor
harcayacağımı biliyorlardı''
İşlerde aslında tamda iyi gitmemiş. Evet en nihayetinde tüm zamanını film işine
harcayınca diğer derslerden oldukça düşük notlar almış ve bu notlar, değil
okulun Film Departmanı'na girebilmek, okulda kalabilmek için bile yetmez hale
gelmiş. Bundan kurtulmasının tek yolunun ise iyi bir film yapmakmış. Bunun için
1991 yapımı ''Bedhead'' isimli 16mm'lik
kısa filmini çekmiş ve okulda kalmaya hak kazanmış. Ayriyetten bu film bir çok
festivalden ödül almış ve böylece Rodriguez'in resmi kariyeri burada başlamış.
Gördüğü ilgiden son derece memnun olan Rodriguez yeni
projelerin peşine düşmekte gecikmemiş. Film çekmek
için yeterli parası olmayan Rodriguez 7000$ karşılığında bir hastanede tıbbi deneklik
yapmış. Bütçesini hazır getirince de aklında uzun süredir olan, John Woo filmlerinden
esinlenilmiş, aksiyon filmi “El
Mariachi“yi İspanyolca olarak çekmiş(1992). Bu filmi çekerken oyuncu kadrosunu tanıdığı insanları ve
akrabalarından oluşturmuş. 7000$ gibi komik bir bütçe ile çekilen bu film,
2.000.000$ gibi bir hasılata imza atarak Guinnes Rekorlar kitabına girmiş. Sundance
Film Festivalinde seyirci ödülü kazanan bu film, seyircinin ilgisini çekmeyi
başarmış.
Yönetmenimiz çoğu zorluklarla başa çıkan
insanın yaptığı gibi yaşadığı zorlukları kaleme almış. 1990'lı yılların
bağımsız sinema hareketindeki önemli taşlardan biri gözüyle bakılan “Rebel Without a Crew - Ekipsiz Asi”
adlı kitabıyla (Ülkemizde Kaknüs yayınları tarafından basıldı. Hala
bulabilirsiniz.) bir çok insanı “bütçesiz” film yapmaya teşvik etmiş. Rodriguez
film festivalinde tıpkı kendisi gibi genç bir yönetmen olan Quentin Tarantino
ile tanışmış. Tarantino'da Rodriguez gibi daha ilk filmini bin bir zorluklarla
çeken genç bir yönetmenmiş. İkili çok sıkı dostluk bağları kurmuş. Rodriguez,
Tarantino'ya El Mariachi'yi üçleme yapacağı fikrini açarken, Tarantino'da ona
yazmakta olduğu ''Pulp Fiction'' isimli filmden bahsetmiş. İkili çok sıkı dost
olup sürekli birbirine yardım eden arkadaş olmuşlar. Zaman, zaman bir araya
gelip birbirlerine yazdıkları senaryoları gösterip fikir danışmışlar. 1994 yılında
Tarantino ''Pulp Fiction''ı çekmeye başlamış. Kendisi burada Jimmie Dimmick
karakterini kamera önünde canlandırırken kamera arkasında bu bölümü yönetmesi
için en yakın dostlarından biri olan Rodriguez'e yer vermiş. Tabi daha sonra
bir sorundan ötürü Rodriguez'in ismi ekip kısmına yazılamamış. Yıl olmuş 1995,
artık bir birine bu kadar aşina olan bu yönetmenler ilk defa gerçek anlamda
1995 yapımı ''Four Room - Dört Oda''ile bir arada çalışmışlar. Daha sonra Rodriguez Colombia Picture ile
anlaşıp sonunda El Mariachi filminin devamı olan ve ''Meksika Üçlemesi''
serisinin ikincisi olacak film ''Desperado'' için anlaşmış. Bu film için baş
rolleri Antonio Banderas ve Selma Hayek ile anlaşılmış. Ama daha önce kendisine
kıyak geçen dostunu asla unutmayan Rodriguez ona filmde bir rol vermiş (Kurye
rolü). Bu kısa rolüne rağmen Tarantino kamera karşısına geçip, filmin en akılda
kalıcı sahnelerinden birini sergilemiş. Filmde Tarantino'ya
verdiği ufak rol, uzun süreli bir dostluğun da en sağlam temellerini atan başlangıcı
olmuş. 7.000.000$ ile çekilen Desperado, gişede çokta büyük olmayan bir başarı
sağlayarak 25.405.445$'lık bir gelir elde etmiş.
Daha sonra Rodriguez Quentin Tarantino'nun senaryosunu Robert Kurtzman ile birlikte yazdığı, ''From Dusk Till
Dawn - Gün Batımından Şafağa'' isimli filmi çekmiş. Filmin baş rollerini Quentin
Tarantino ve George Clooney paylaşmıştır.
Filmde Cheech Marin 3 farklı
rolde oynamış. Buna karşın sorulan sorulara Rodriguez'in cevabı şu olmuş;
''Meksikalıların
hepsi aynı, Amerikalılar bunu anlamaz''
19 milyon dolarlık bütçe ile çekilen
film gişede $25,836,616 gibi bir rakama imza atmış. Gişede çok başarılı olmasada film
bir çok ödüle layık gözükmüştür. Filmin
akıllarda kalan sahnelerinden en önemlisi şüphesiz Salma Hayek'in yılan dansı sahnesidir. From Dusk Till Dawn'ın ardından Kevin Williamson ile
gençlik-korku bilim-kurgusu “The
Faculty“‘yi çekmiş. 2001 yılına gelindiğinde ilk 100.000.000 dolarlık gişe
hasılatını sonrasında dörtlemeye dönüşecek ''Spy Kids'' filmi ile yapmış.
Akabinde 2002
yılında ''Spy Kids 2: Island of Lost Dreams'',
2003 yılında Slyvester Stallone'ın kötü karakter olarak konuk olduğu
''Kids 3-D Game Over''ı çekmiş. Gene aynı yılda ''Meksika Üçlemesi''nin son
halkası olan ''Once Upon a Time in Mexico - Bir Zamanlar Meksida''yı çekti.
Once Upon a Time
in Mexico filminin yönetmenliğini, senaristliğini, yapımcılığını, kurgusunu,
sanat yönetmenliğini ve müziklerini tek başına yapmış. Yani tüm işleri kendi
yapıp ne kadar kaliteli ama ucuza getirebilecekse o kadar ucuza getiren bir
yönetmen. Kısacası kendisi biraz ucuzcu bir yönetmen (Bizim ülkedeki bir başka
deyişle cebinde akrep var)
Once Upon a Time
in Mexico'dan sonra bir kaç tane film sektörünce işlerin nasıl yürüdüğüne dair
kısa film yapmış. Bunlar şöyle listeleniyor;
Ten Minute Flick School: Fast, Cheap
and in Control - 2004
Ten Minute, Cooking School: Puerco
Pibil - 2004
Inside Troublemaker Studios - 2004
Ten Minute Film School: Big Movies
Made Cheap - 2004
How to Make Cool Home Movies - 2004
2005 yılında Robert Rodriguez en iyi
çıkışlarından birisi olacak olan Frank Miller'ın yazıp çizdiği, efsane çizgi
romanlar kategorisinde denildiği zaman listenin üst sıralarında bulunan ''Sin
City - Günah Şehri''ni çekmiş. Bu filmde de gene arkadaşını unutmayan
Rodriguez, Tarantino'yu onur konuğu yönetmen olarak filminde ağırlamış.
Kendisini filmde Swat Timi askeri, Frank Miller ise rahip olarak görüyoruz.
Gişede güzel bir
hasılat yapan Sin City, eleştirmenler tarafından da olumlu yorumlar almış. Tabi
bunun ardından devam filmi geleceğinin duyurulması da gecikmemiş.
Gene aynı yıl
Rodriguez ''The Adventures of Sharkboy and Lavagirl 3-D''yi çekmiş. Bu film
ardından Rodriguez'in acaba Spy Kids gibi çocuk-aile temalı filmlere geri dönüş
mü yaptığı uzunca konuşulmuş.
Yıl 2007, ''Tarantino
& Rodriguez Double Future'' nidaları etrafta dolaşır olmuş. GrindHouse
70-80'li yıllarda bir fiyatına iki hatta üç film gösteren sinemalara denilen
bir terimmiş. Tarantino ve Rodriguez'de filmlerinde sürekli geçmişi yad eden
iki yönetmen olduğu için bu fikri onlardan beklememek abes kaçırmış zaten.
GrindHouse
sinemasında ilk filmler genellikle aksiyon ve basit Kung-fu filmleri olurken
ikinci filmler erotik olurmuş. Ama burada öyle değil. İlk film Rodriguez'in
''Planet Terror - Dehşet Gezegeni'' olurken, ikinci film Tarantino'nun ''Death
Proof - Ölüm Geçirmez''i oluyor.
Senaryosunu Robert Rodriguez'in yazıp yönettiği filmin yapımcılarından biri de
Rodriguez'dir. Rodriguez aynı zamanda filmin kurgusunu, müziklerini yapmış ve
görüntü yönetmenliğini de üstlenmiş (Yukarıda da dediğim gibi bu adam kadar
beleşçi birisini görmedim ben. Utanmasa filmlerdeki oyuncuları kovup onların
yerinede kendi oynayacak). Filmin konusu; Bir biyolojik silah deneyinin yan
etkisi olarak ortaya çıkan binlerce zombi benzeri yaratıktan kaçan bir grup
sağlıklı insanın bunlara karşı verdiği mücadele anlatılmaktadır. Filmin başlıca
rollerinde Rose McGowan, Josh Brolin, Bruce Willis, Freddy Rodriguez ve Marley Shelton oynamış. Bu film Rodriguez'in Zombi filmleri türüne bir övgü filmi, bir saygı duruşuymuş. ABD'de
özellikle 1970'li yılların slasher filmleri ve seri katil filmlerine bir saygı
duruşu olarak Quentin Tarantino'nun eş zamanlı olarak çektiği Ölüm Geçirmez (Death Proof) adlı filmle birlikte Grindhouse adı altında "iki film birlikte" gösterime
sunulmuş. Çünkü her iki filmde de selam durulan zombi filmleri, ucuz
slasher'lar, exploitation filmleri, şiddet-karate filmleri gibi B filmler ve hatta pornografik filmler o yıllarda
"Grindhouse" denen ikinci sınıf sinemalarda arka arkaya kesintisiz
olarak gösteriliyormuş. Filmlerin aralarına da reklam ile gelecek programların
tanıtım parçaları konuyormuş. Sürekli olarak projeksiyon makinesinde dönen ve
sinemadan sinemaya sürünen film kopyaları haliyle yıpranıyormuş. Tarantino'nun
filminde de bu duruma gönderme yapılmış ve bilerek bozulmuş (çizikler,
yanıklar, kopukluklar, atlamalar renk soluklukları, gerçek olmayan
"gelecek program" fragmanları gibi) birçok bölüm yer alır. Hatta
filmin sinema afişlerine bile bilerek eskimiş yıpranmış görünümü verilmiş. Grindhouse'u oluşturan iki film, Dehşet Gezegeni (Planet Terror) ve Ölüm Geçirmez (Death Proof)'in yönetmenleri Rodriguez ve Tarantino aynı zamanda
iki filmin de yapımcıları arasındaymış.
Böylesine efsane bir olaydan sonra tekrar çocuk-aile
sinemasına dönen Robert 2009 yılında ''Shorts - Sihirli Taş'' filmini çekmiş.
Yahu ben bu adamı anlamıyorum. Sürekli geriye dönüş yapıyor. Madem tutturdun
bir daldan oradan yürüsene be adam! Öhöm neyse kaldığımız yerden devam edelim.
Sihirli Taş olayından sonra GrindHouse teması için
yaptığı sahte fragmanlardan biri olan ''Machete'' o kadar çok beğenilmiş ki
Rodriguez bu fragmanı 2010 yılında filme dönüştürmeye karar veriyor.
Evet sayın seyirciler, bir Robert Rodriguez klasiği
olan Spy Kids'in çıkan son filmi
''Spy Kids: All the Time in the World 4-D'' 2011
yılında vizyona giriyor. Bu film hakkında fazla yorum yapmayacağım. Zaten
serinin en zayıf halkası olarak anılıyor.
Spy Kids 4'ün ardından 2 kısa film denemesi yapmış
Rodriguez. Birisi 2011 yılı yapımı ''The Black Mamba'' bir diğeri ise gene
Planet Terror tarzı olan ''Two Scoops''.
Rodriguez 2013 yılında ''Machete Kills - Ustura
Dönüyor'' isimli devam filmini vizyona sokuyor ve ardından uzun süredir
ertelediği, önce vizyon tarihi 2006, 2010, 2011 olan ''Sin City 2: A Dame to
Kill For'' filmi 2014 yılında sonunda vizyona giriyor. Gene aynı yıl Bilim-kurgu,
suç, aksiyon türündeki ''Matador'' isimli diziye 2 bölümlük (Quid Go Pro ve
Mala Sangre) konuk yönetmen oluyor.
2014-2015 yılları arasında 8 bölüm süren ''The
Director's Chair'' isimli programı sunuyor. Bu programda televizyon dünyasının
en ünlü yönetmenlerini konuk ediyor. İzlemenizi tavsiye ederim. Burada gene
Tarantino'ya kıyak geçerek onu iki bölüm boyunca konuk ediyor.
Yine 2014-2015
sezonunda kendisinin bir filmi olan ''From Dusk Till Dawn''ı televizyona
taşıyan Rodriguez, ilk 6 bölümü yönetiyor ve daha sonra Prodüktör koltuğuna çekilmiş.
Bu dizinin senarist kadrosuda çok genişmiş. Robert Kurtzman, Robert Kirkman, Quentin Tarantino, Matt
Morgan, Marcel Rodriguez, Ian Sobel,
Alvaro Rodriguez, Diego Gutierrez, Luisa Leschin ve Sarah Wise gibi isimlerin
olduğu müthiş bir senarist ekibi var. İlk 20 bölümün baş yazarları Robert
Kurtzman, Robert Kirkman ve Quentin Tarantino.
John Malkovich'in ''100 Years'' adlı
belki de şu an için dünyanın en gizemli filminin yönetmeni. Bilmeyenler için
film vizyona 100 yıl sonra girecek ve ne olduğunu sadece film ekibinde bulunan
kişilerin çocukları görebilecekmiş. Artık Torrent'e düşer diye umuyor ve
kapanış kısmına geçiyoruz...
Duyurulan Filmler;
Machete Kills in Space
Ustura'nın 3.filmi olacak bu filmin konu
olarak neyi işleyeceği şuan için belli değil
Johnny Quest
Bir İtalyan fümetti çizgi roman kahramanı olan Johnny
Quest'in maceralarını içerecek film
Alita: Battle Angel
Ne olduğu şuan için bilinmiyor.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir nebzede olsa size
bir şeyler öğretebildi isem ne mutlu bana. Bir başka incelememde tekrar
görüşmek üzere hoşça kalın, kendinize iyi bakın.
- 22:08
- 2 Yorumlar